
Gök olaylarına bakarak tahminlerde bulunmak, felaketleri kestirmek, tarih boyunca pek çok toplumda görülmüştür. Bunun ilk yazılı örneği Mezopotamya‘daki Asur ve Babil uygarlıklarıdır.
Tarihler boyunca astroloji, bilimsel bir gelenek olarak siyasi ve akademik bağlamda kabul edildi ve astronomi, simya, meteoroloji ve tıp gibi diğer çalışmalarla bağdaştırıldı.
Günümüzde Batı’da var olan astroloji sisteminin kökeni Eski Yunan‘dan gelmektedir. Büyük İskender dönemine kadar, Eski Yunan‘daki gökyüzü incelemeleri yeryüzünde olan olayların açıklamasını ve kehanetleri içermezdi. Gelecekle ilgili tahminler, gökyüzü cisimlerinin hava durumunu etkiliyor olduğu görüşünden ibaretti. Bu dönemden sonra Mezopotamya uygarlıklarının etkisi ile Eski Yunan’da astronominin yanı sıra astroloji de görünmeye başlamıştır.
Bundan çok uzun zaman önce, insanlar geceleyin gökyüzündeki yıldızlara bakmış ve bu yıldızların ne olduğunu, yaşamları üstünde ne etkiler yaptığını merak etmişlerdir. Başlangıçtaki bu sorulardan astroloji doğmuştur. Hiç kimse, astrolojinin yazı öncesi geleneğinin ne kadar eski olduğunu tam olarak bilmemektedir. Astrolojinin yazılı tarihte ilk ortaya çıkışı ise MÖ 2500 yılında, gezegenlerin insanın kaderini etkileyen güçlü tanrılar olduğuna inanılan Mezopotamya‘da olmuştur. Bu astrologlar gökyüzünü dikkatle izlemeye ve onun geceleri parıltılı, muhteşem sessizliğinde gördüklerinde düzenli olarak kayıt tutmaya başlamışlardır. Astroloji danışmanları Kraliyet ailesine devlet yönetimi konusunda akıl verirlerdi ve Mezopotamya tarihinin erken dönemlerinde astroloji “kraliyet sanatı” olarak düşünülmüştür.
Mezopotamya gökbilimcileri göklerin işleyişini açıklamak için yeni geometri bilimini kullanmaya başladıkları sıralarda, Eski Yunanlar, zaten tanrılarının geniş panteonuyla övünmekteydiler. Yunanlar, Mezopotamya’nın astrolojik kehanet biçimini kendi mitolojileri ve yeni geometri bilimiyle birleştirip zodyaka dayanan kişisel bir astroloji geliştirdiler. Yunanca “zodiakos kyklos” ya da “hayvanlar dairesi” anlamına gelen bu kuşak, Güneş‘in bir yıl boyunca gökyüzünde izlediği eliptik yörüngesinin her iki yanında dokuz derece uzanır. Zodyak Koç, Boğa, Yengeç gibi her biri bir hayvan tarafından simgelenen ve yılın belirleyen on iki parçaya bölünmüştür. Böylece Yunanlar astrolojiyi göklerinin yaşamlarındaki etkilerini merak eden bireylere danışmanlıkta kullanarak yıldız falını ortaya çıkarmışlardır.
Henüz yorum yok